10Kişi Şuanda Sohbet Ediyor

131BAYAN ÜYELER

281ERKEK ÜYELER

HIZLI GİRİŞ İÇİN HEMEN SOHBET'E BAŞLAYIN

seslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichatseslichat

ESRARENGİZ

AHŞAP KAPI ALTIN KAPIYA ALTIN KAPI AHŞAP KAPIYA MUHTAÇTIR....

Özel

sevmeyi sen öyret bana

yorgun

İnsan olmak değil insan kalmak büyük Meziyettir..

yorgun

insanların senin hakkında ne düşündüklerini önemsemeyerek ömrünü uzatabilirsin.Mesala.)

ÇiĞDeM

Kör birine lamba ne kadar gereksizse,anlamayanada söz o kadar gereksizdir.

ALaCa

"Bağırıp çağırmaya gerek yok! Sesini duymak isteyene bir fısıltın yeter.

ALaCa

"İnsanlar seviyelerinin seninle konuşmaya yetmeyeceğini anladıkları için arkandan konuşmaya başlarlar... "Keyfini çıkar"

ALaCa

"Mutlulukmodern zaman uydurmasıdır. Eskiler "bahtiyar olmak" derlerdi. Bahtıyla barışık olmak..."

ALaCa

Devekuşuna "uç" demişler "ben deveyim uçamam demiş"o zaman "koş"demişler "ben kuşum" demiş.. herkes işine geldiği gibi.

erol

HIYARIN DAHİ BİR BİLDİĞİ VARKİ GÜN DÖNDÜNDÜĞÜNDE BÜYÜMEYE BAŞLAR

ÇiĞDeM

"Söz kifayetsiz kalacaksa,susmalı insan.Fazla izahat,lisanen kabahattir..

ÇiĞDeM

"Problem Ne Kadın Ne Erkektir.,Çoğu Zaman Problem Bakış Açısı Algılama Biçimi Yetişme Tarzı Vizyon Ve Zihniyettir..

ÇiĞDeM

"Aşk bir ihtiyaç..Sevmek ise bir sanattır..!

ÇiĞDeM

"Bir kalbi kalbi kazanmak ile kaybetmek arasında ince bir çizgi vardır..Üslup..!

PoYRaZ

Unutma Senin icin Başkasından Vazgecen Bir gün Mutlaka Başkası İcin Senden Vazgecer..

SeNDe

KALBİMDE KURDUĞUN TEK KİŞİLİK HÜKÜMDARLIĞIN

InsanLık

ÖMRÜMÜN T E K '' Gecesinde De OLsan..!

Beste

bu hırs bu doyumsuzluk niye ki? dünyaya kazık caktırmıyorlar adama sabah bir SELA öğlenden sonra ELVEDA işte uğruna yandığın DÜNYA.

Beste

helalleşeceğim insanları sıraya koyacak olsam, ilk sıraya kendimi koyarım Çünkü en çok kendime haksızlık ettim.

CuRSe

insanı 1 günde de tanırsın, 30 yılda da tanıyamazsın.

erol

YEMİNN BİTİĞİNİ SEZEN ÖKÜZ ÇİFTE GİDECEĞİNİ ANLARMIŞ

erol

Bir Mıh Nalı Nal Atı At Savaş!

FêLêqîñ _¢êmßê®î

!!Otobüs Gelince Atılan Sigara Gibi Sevmeyin İnsanları Ya Sonuna Kadar İçin Yada Hiç Yakmayın!!

FêLêqîñ _¢êmßê®î

Görüntüde Herkes İnsan Ama Kimi Kuyu Kazar Her Susayan İçsin Diye Kimiside Kuyu Kazar GeLen Geçen Düşsün Diye !!

erol

İnsanlar Başaklara Benzer İçleri Boş Olduğunda Başı Havada Olur Doldukça Eğilir !

Mahkum..

ßir Kere aLişTinmi YanLizliga Resti Cekersin Her Kafani ßozana...

Mahkum..

ßir Yüzüm AyriLiga ßir yüzüm HayaTa dönük ßugunde öLmedim Anne..

Y@b@N

unutma zor olan bir dost uğruna ölebilmek değil uğruna ölünebilecek bir dost bulmaktır

Y@b@N

Her söze bir cevap verme peşinde olanlara Söyleyecek sözümüz yok bizim Efendiliğimiz en büyük cevaptır onlara...

maSum

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım

maSum

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez

DaiSy

Herşeyi bilen değil, kadir kıymet bilen insanlar olsun hayatınızda..

DaiSy

Hiç bir kadın cenneti bulmak içinbir erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir..!

ThE_SaNaL_KeZzAp

seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum, şimdi sen o kadarcık mı? diyeceksin ama bilmiyorsun ki serçeler ağladıkları zaman ölürler

DaiSy

Pahalı hediyeler yerine ikinci el kitap seven kadınlara aşık olun..

DaiSy

Bir insana değer vermek,özen göstermek, onun kıymetini bilmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur,kitaplarda yazmaz. yolu, insan olmaktan gecer.

DaiSy

' Daha iyi olanı değil, seni daha iyi hissettirenini seçmelisin.'

BeLLa

Beklentisiz yaşayın daha fazla kırılmamak için..

BeLLa

'El kızının evine mektup gitme' deyip,Mihriban'a yazdığı şiiri gazeteye veren Karakoç'un edebindenzerre hissemiz olsaydı 'aşk' kavramını bu denli ayağa düşürmezdik..

Beste

Yeni Mobil sitemiz hayırlı olsun

truva_42

Siteye Giriş Yaptı

AyAzZ

Siteye Giriş Yaptı

truva_42

Siteye Giriş Yaptı

mekan

Siteye Giriş Yaptı

SeeN

Siteye Giriş Yaptı

 

rn

                                                        Hz. ÖMER’İN VALİYİ TİTRETEN MESAJI
rn


Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir camiyi genişletmek ister.Cami civarındaki tüm arsaları alır, kamulaştırır. Herkes bedeli karşılığında arsasını camiye devreder. Ama Şam’ da bir Yahudi arsasını vermez. Arsanın bedelinin fazlası verilir Yahudi bana mısın demez. Bunun üzerine vali karşılığını vererek arsaya el koyar.
Arsasını kaybeden Yahudi, komşusu olan bir Müslüman’a derdini anlatır. Sızlanır. Bana zulmedildi, der. Müslüman vatandaş da kendisine, Medine’ye git. Orada halife Hz. Ömer vardır. Derdini anlat. Ömer, son derece adildir, elbette seni dinler, der. Şamlı Yahudi Medine’nin yolunu tutar. Yorucu bir yolculuktan sonra Medine’ye ulaşır. Halifeyi sorar. Vatandaşlar bir hurma ağacının gölgesinde dinlenen halifeyi gösterirler. İşte halife bu zattır, derler. Adam Hz. Ömer’in yanına gider. Selam verip yanına oturur. Derdini anlatır. Hz. Ömer adamı dinler. Sonra bulduğu bir deri veya kemik parçasının üzerine şu cümleyi yazar: “Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.” 
Yahudi bu yazıyı alıp ayrılır. Ama yolda giderken de kendi kendine şöyle konuşur: “Şam’daki idarecilerin giyim, kuşam ve oturdukları yerdeki ihtişam ve debdebe nerde, Medine’deki halifede bulunan tevazu nerde. Şam’dakiler şu mütevazı halifeyi ciddiye alırlar mı? Hiç sanmıyorum.” Kendi kendine böyle konuşur. Sonunda Şam’a varır. Doğrusu valiye gitmek de istemez. Çünkü sonuç alamayacağı kanaatindedir. Bununla beraber, mademki yorulup da oralara kadar gittim, bari halifenin şu yazdığı cümleyi valiye vereyim, der. Valinin huzuruna çıkar ve deri parçasını uzatır.
Medine’deki halifenin size mesajıdır, der. Vali bu cümleyi okuyunca, sapsarı kesilir. Uzun müddet başını yerden kaldıramaz. Sonra endişe içinde, başını kaldırıp şöyle der; arsanız size geri verilmiştir.
Yahudi vatandaş hayret eder. Şaşırır. Bir tek cümlenin valiyi bu kadar sarsacağını hiç tahmin edememişti. Merak ve dehşet içinde sorar. Lütfen bana bu cümlenin neden sizi bu kadar dehşete düşürdüğünü anlatır mısınız der.
Şam valisi Hz. Sad, bak der, sana bu cümlenin hikâyesini anlatayım. O zaman benim neden bu kadar ürperdiğimi anlarsın:
İslam’dan önce ben ve bugün halife olan Hz. Ömer İran taraflarına ticaret için gittik. Yanımıza 200 deve almıştık. İran’a vardık. Orada cirit oynayan gençleri seyrederken, birileri zorla elimizdeki develere el koydular. Çok kalabalık bir çete grubuydu, bir şey yapamadık. Elimizde para da kalmamıştı. Üzgün bir şekilde, geceleyeceğimiz bir eski han bulduk. Hanın sahibine de sıkıntımızı anlattık. Adam iyi biriydi. Bize yardım etti. Sonra da; gidip krala durumunuzu anlatın, o adil bir adamdır, mutlaka size yardım eder, dedi. Biz de sabahleyin kralın huzuruna çıkıp durumu anlattık. Şikâyetimizi bir mütercim krala tercüme etti. Kral Nuşirevan dikkatle dinledikten sonra her birimize birer kese altın verdi ve olayı inceleteceğini söyledi. Bize de, memleketinize dönün, dedi.
Biz tekrar Han’a döndük. Ama doğrusu sonuçtan çok da memnun olmamıştık. Hancı sonucu öğrenince son derece üzüldü ve burada bir hata var, dedi. Gelin beraberce gidelim, ben size tercümanlık yapayım, teklifinde bulundu. Biz de gittik. Huzura çıktık.
Hancı durumu Nuşirevan’a anlattı. Develerimize el koyan kişilerin kıyafetini, halini, olayın geçtiği yeri anlattı. Dikkat ettik, Nuşirevan’ın yüzü sapsarı kesildi.
Bir gün önceki mütercimi çağırttı. Ona sorular sordu. Sonra ayağa kalktı, her birimize 2 şer kese altın verdi, akşama kadar develeriniz gelecek, develeri alın ve sabahleyin burayı terk edin dedi. Ama giderken biriniz doğu kapısından, diğeriniz de batı kapısından çıkın, talimatını verdi. Bizler de bir şey anlamadan huzurundan çıktık.
Akşamleyin 200 devemiz kapıya geldi. Durumu anlamak için hancıya sorduk. Neler oluyor dedik. Hancı şöyle dedi: Sizin develerinize el koyan kişi Nuşirevan’ın büyük oğlu ile veziridir.
Bunlar bir çete kurmuşlar. Garibanların mallarına el koyuyorlar. Siz ilk gittiğinizde, mütercim bunu anlamış. Ama sizin sözlerinizi Nuşirevan’a yanlış tercüme etmiş. Böylece kralın oğlunu ve veziri korumuş. Ben sizinle gidip durumu anlatınca Nuşirevan bu oyunu anladı. Ama neden ayrı kapılardan gidin, dedi, ben de anlayamadım. Hele yarın olsun anlarız, dedi. Hz. Sad, anlatmaya devam ediyor: Ertesi gün ben doğu kapısından çıktım. Kapının çıkışında iki kişinin darağacına asılı olduğunu gördüm.
Halk toplanmış seyrediyordu. Sordum kim bunlar ve suçları ne, diye. Dediler ki, bunlardan biri Nuşirevan’ın büyük oğlu diğeri de veziridir. Bunlar, buraya gelen iki Arap’ı soymuşlar. Ceza olarak Nuşirevan ikisini de asarak idam etmiştir. Nuşirevan kendi öz oğlunu idam etmişti.
Hz. Ömer’in çıktığı kapıda ise bizim şikâyetlerimizi yanlış tercüme ederek, kralın oğlunu korumaya çalışan kişinin asılı olduğunu gördük.
İşte Hz. Ömer senin eline verdiği deri parçasının üzerine “Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim” sözüyle bana bunu hatırlatıyor. Halkına zulmedersen seni darağacına çekerim diyor.
Senin gözyaşlarına bakmam, tıpkı Nuşirevan’ın öz oğlunun gözyaşına bakmadığı gibi. Şimdi anladın mı neden benim benzim sarardı?
Bu hadiseyi bire bir yaşayan Yahudi vatandaş, hem arsasını hibe etti ve hem de İslam’a girdi. diye cevap verir

rn

 


YAZAR : 283
TARİH : 24 Haz Çar 08:26
OKUNMA : 3064


Etiketler:


Gönder

POPÜLER YORUMLAR